Öyle sağlam bir hayal kırıklığı oldu ki üzerine durup yazmamışım bile. İnanılmaz geldi şu an bunu fark etmek.
Daha garip bir farkındalık var ki, Deniz ile ilgili beni asıl üzen ne karar veremiyorum.
Onunla çok tatlı, umut dolu başlayan şeylerin içinin kof çıkması ve benim yeşerme umudu taşıyan bir aşkı toprağın altına gömmek zorunda kalmam mı? Yoksa aslında bana duygusal manipülasyon uygulayıp fiziksel olarak da istismarın kıyısından dönmesi ve beni korkutması mı?
O gün onunla yataktayken, kendimi tutamadım diyerek içime girmeye yeltendi. Ve ben buna odaklanmamayı seçtim. Bilinçdışı bir seçim. Beni koruyacak olandı.
Duygusal hasarıma odaklandım, yani hayal kırıklığına. Çok güzel başlayan bir şey nasıl böyle bir yere varabilir diye düşündüm durdum, bize yazık etti diyip durdum, tek odaklandığım İstanbul'da tekrar karşılaştığımızda onu pişman etmekti. Ama yüzleşerek değil, bağırıp çağırıp onun yüzüne bir şeyler vurarak değil. Çok güzel, çok neşeli, çok umursamaz olacaktım ve o benim gibi bir kadını kaybettiğine üzülecekti. Odağım buydu. Nitekim odaklandığım gibi de oldu, şükür.
Ama benim odağımın bu olması, şu an düşününce garip geliyor. Tamam, arada iş bağı olduğu için bağırıp çağırmıyor işi çirkin bir boyuta taşımıyorum. Bana ısrarcı davrandı, ama daha ileriye gitmedi. Durduğu için şükrediyorum, ama ona minnettar değilim. O bende sağlam yara izleri bıraktı. Hissediyorum arada bir.
Allah'a şükrediyorum. Beni korkunç bir şeyin kıyısından aldığı için. Teşekkürler Allahım.
Bir gün mastürbasyon yaparken, aklımdan eski cinsellik yaşadığım partnerlerim geçti. Ve birden çok kişiyi düşünmek bana mide bulandırıcı geldi. Ama Deniz ile olan deneyimimi düşününce ağlamaya başladım. Ağlayarak bitirdim. Keyifli değildi. Ama sanki tamamlamam gereken bir şeydi o.
Daha ilginci ise, daha sonra bir ara mastürbasyon yaparken otelde olduğumuz o gün her şey istediğimiz gibi ilerleseydi ya da bizim onunla ilişkimiz otursaydı ve ben de hazır olup seks yapabilseydik nasıl olur diye düşledim.
Beynim tramvaya karşı savaş açıp olanı biteni normalize ediyor belli ki.
Teşekkürler beynim.
Ama yine de, odağım asla ve asla "Deniz aramızda olabilecek güzel şeyleri mahvetti. Keşke başka olsaydı." olmamalı.
O düşünebileceğim güzel ufacık bir şeye bile mahal bırakmadı. Yaptığı manipülasyon ve istismar yeltenmesi, asla ve asla göz ardı edilmemeli.
O karakterde bir adam, üzerine düşünmeye, her şey farklı olsa nasıl olurdu diye tasarlamaya, ya da geçmiş güzel anları düşünmeye değmez.
Pişman ve buruk baktı ya o gece. O kadar bile bakamaması gerekirdi normalde. Allahın cezası.
Bir de düşündüm neden merhaba bile demedi diye. Dememeli zaten! Benden sonsuza dek uzak olmalı. Yanımdan yakınımdan geçmemeli ve adımı dahi zikretmemeli. Rezil şerefsiz!