Aşkı, ilişkiyi, seksi, özgürlüğü, bağımsızlığı koyduğun yerleri oturup bir düşünmen gerekiyor.
Kalbine daha önce düşüp yeşeren ve köklenen birisi oldu mu gerçekten bilemiyorum.
Ancak aklın hep ikililiklerde değil mi? O mu bu mu diye düşünüyorsun? Hangisinin potansiyeli daha iyi? Belki ikililik değil üçlük dörtlük, bunu sen bilirsin. Şimdi bir de aklına ben düştüm. Bir de benimle ilgili düşünüyorsun, Hazal'la ne istiyorum, ne istemiyorum, istemediklerimi söylersem istediklerimden de olurum. Belki gerçekten beğeniyor ve beni yanında tutmak istiyorsun, aklımda olmayı aklımla oynamayı seviyorsun. Beni heyecanlandırmak hoşuna gidiyor, akabinde sende heyecanlanıyorsun. Hiç keşfedemeyeceğini düşündüğün bir bedeni keşfetme ihtimali çekiyor seni bende.
Ama söylemene gerek yok. İstediklerine saygım sonsuz az çok da biliyorum. Ama istemediklerinle yüzleşemedin bile, beni de yüzleştiremedin. Lakin sen sussan da, her konusu açıldığında kaçsan da ben anladım. Çoktandır anlamam gerekenle kendi kendime yüzleştim.
Bu yüzden gidiyorum senden. Hiç varamamıştım gerçi. Ama varabilme umuduyla günlerdir, haftalardır yol alıyordum. Sabırla, hassasiyetle, hislerimi ve korkularımı bastırıp hiç dile getirememe pahasına da olsa.
Sen bana varmayarak belki en iyisini yaptın.
Sen bana varmayarak belki en iyisini yaptın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder