5 Temmuz 2024 Cuma

Kurumuş bitkiyi yaşatmaya çalışmanın yarattığı kuraklık

 Issız adamlar ve girdikleri “hayatın en büyük sillesini ben yedim” tripleri.

Bu ıssız adamlar neden hep entellektüellerden çıkar?
Koleksiyonerinden, müzisyeninden, kitapseverinden, oturup sabaha kadar sohbet edeceğin kadar donanımlı olandan, bir ömür sıkılmayacağın bir karaktere sahip olanlardan, sana çok şey katıp seni geliştirecek olandan…


Sanırsın ki kendini ruh damarlarından besleyen birisinin kalbini saran damarlar da kuvvetlidir, o kalp iyi beslenir, aidiyeti, ezeli ve ebedi aşkı iyi bilir. İyi sever, sevilince ışıldar.

Halbuki ruh damarlarından beslenmeyi başarırken kalplerini ıssız bırakır ve yosun tutmasına sebep olurlar. Çok aşk hiç aşktır ama bunu göremezler. Özgürlük, keyif, neşe birden çok dilde, birden çok zihinde, birden çok bedendedir sanırlar. Bu bir yanılsamadır, çünkü bir zihnin ilk bakışta tüm katmanlarını keşfedemezsin. Hiçbir kalp ilk fırsatta tüm sırlarını açamaz sana, tüm efsununu göremezsin. Bir beden sana sayısız deneyim ve keşfi de yaşatabilir; bağlılık, arzu ve ten uyumu daha fazlasını görebilmek için yeterli ateşleyicilerdir.


Bu ıssız adamlara hep kalbini her kırgınlıktan sonra yeniden yeşertmeyi başarmış, o kişiye bir baharı vaad edecek kadınlar denk gelir. Nitekim ıssız adamlar o yemyeşil kalbi kuraklığa terk eder. İlgisizliğiyle, bağımsızım tripleriyle, yoğunum bahaneleriyle ve kalbini hiç açamayışıyla. Öyle bir tavır takınırlar ki sanki kalplerini açamayışlarının sebebi karşılarındaki kadındır. Belki asıl korktukları açtıklarında o kadının karşılaşacağı için kof bir et parçasına sahip oluşlarıdır. Ruhsal alemde yoktur belki bir ederi. Yalnızca gizi, süslü sıfatları merak uyandırır öylelerinin kalbi için.


Yine de anlamak lazım diye yaklaşmak isterdim ancak herkesi anlamanın tek ederi hiç kimse tarafından anlaşılamamaktır, bunu bilecek kadar yaşadım.

Tek derdim kendimi anlamak artık. Anlatmak da değil. Beni anlamak isteyen zaten rengini belli eder.


Kurumuş bitkiyi yeniden canlandırmak için girilen o fuzuli çaba, kökleri hala sağlam mı değil mi bilmeden. Ya da hiç salabileceği kökler geliştirebilmiş mi bilmeden. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şerefsiz

 Öyle sağlam bir hayal kırıklığı oldu ki üzerine durup yazmamışım bile. İnanılmaz geldi şu an bunu fark etmek. Daha garip bir farkındalık va...