29 Eylül 2024 Pazar

Affedilmeyecek adam top1 tolga

 sana yaptıkları için onu affetme.

neye ihtiyacın olduğunu bildiği halde ihtiyaçlarına kör oldu, sağır oldu, dilsiz oldu. doğru zamanda söylenecek tek kelime kaygılarını dindirebilecekken sustu. buna ihtiyacım var dedin kendi ağzınla sağır oldu. ne kadar zorlandığını gördü ama görmezden geldi.

hayatından bir türlü çıkmadığı için onu affetme.

sen git dedikçe geri geldiği için affetme.

sanki o gelmemiş de sen kovalamışsın gibi davrandığı için, sana kendinden şüphe ettirdiği için affetme.

o kadar peşinden koşmasına rağmen sana platonik muamelesi yaptığı için affetme.

artık yaşanan güzel günlerin hiçbir anlamı yok dedirttiği için affetme.

ONU ASLA AFFETME.

ne onunla ne onsuz deme.

onsuz çok daha iyisin. harikasın.

o seni belirsizlikler içinde bırakmadığı zaman sen çok iyisin.

kendi yolunu seçebilecek bilinçtesin. defalarca seçtin. hiçbir şeyi düzeltmeye yönelik hareketi olmadan seni yolundan etti. bencilce davrandı.

ağzında hep seni üzmek istemiyorum lafı varken bencilce sırf onun hayatında durmanı istiyor diye seni yıprattığı için onu affetme.

bencillikleri yüzünden onu affetme.

isterse multimilyoner olsun. sana asla sahip olamayacak. o asla sana sahip olamayacak.

onun cezası ömrünün sonuna kadar sensiz kalmak olacak. ömrünün sonuna kadar senin gibi birisi çıkmayacak karşına. kimse senin kadar sabırlı davranmayacak. kimse senin kadar huzur veremeyecek.

aradığında açmadığı için affetme onu.

hep ulaşılamaz adamı oynadığı için affetme onu.

ilişki yapamayacağını bile bile senin kalbini çaldığı için onu affetme.

AFFETME ONU. UZAK DUR. ZİHNİNİ ONDAN UZAK TUT.

YALVARIRIM KOPART KENDİNİ.


4 Eylül 2024 Çarşamba

tolga

 Neden bilmiyorum çok güven duymuştum varlığına.

Sırtımı hep sana yaslayabilirim ve varlığını hep orada hissedebilirmişim geldi.

Sanki senin olduğun her yer bana kır çiçekleriyle dolu bir bahçe, güzel ağaçların altına kurulmuş bir akşamüzeri sofrası olurdu ve ben ayaklarım yere değmeden dolaşır dururdum dünyada. Garip biliyorum, ama böyle hissetmiştim.


İnsan işte, benim bu kişiyle güzel bir yolum olur sandığı her kişinin hayatından kovuluyor bir şekilde.

İstenmiyor, istense de yeterince istenmiyor, uğruna hayatın akışına müdahale edilecek kadar istenmiyor.

İnsan işte, sakınılmıyor. Kıskanılmıyor. Merak edilmiyor.

Öyle bir imaj çizmiştin ki, "sevgili olmasak da ben senin hayatında olan biten her şeyi bilmek istiyorum, hayatında olmaya devam etmek istiyorum" demiştin. Gerçekten sandım ki şartların el vermiyor ilişki yaşamaya ama bana da çok değer verdin, kapıldın, vuruldun ve bana dair olan merak duygun hep baki kalacak.

Değer vermemişsin ki. Merak etmemişsin hiç. 6 gün oldu, birbirimizden haber almadığımız koca 6 gün. Ve sen beni hiç merak etmedin. Hayatında bir şeyler olup bitti, hiç beni haberdar da etmedin. Bilmemi istemedin içinde olup bitenleri. Sen beni istemedin. Değer vermedin. Aşık falan değildin bana. Her şeyin yalandı. O güzel bakan gözlerin, o şefkatli sarılışın, saçım okşayışın, kolum acımasın diye elini dirseğimin altına koyuşun, öpüşün, koklayışın her ama her şeyin yalandı. Sıkıca sarılıp sabaha kadar bırakmadan uyuman hepsi yalandı. Uzun yatak sohbetimiz yalandı. 

"ben var ya seninle dünyanın her yerine giderim, seninle her şeyi yaparım" demiştin, yalandı.

"bana ideal sevgiliyi sorsalar tam olarak seni anlatırdım, senin gibi birisini isterdim ki seni çok istiyorum, ama ilişki yapamam" demiştin, yalandı. benim gibi birisini de istemedin. sen sadece zor zamanlarındaki pusları dağıtışımı sevdin. sen beni sevmedin. hiç hem de. sen benim senin hayatına olan dokunuşumu, sende yarattığım heyecanı sevdin. sen bana hiç değer vermedin.

"hazal mükemmel bir kız, şartlarım el verseydi evlenirdim ben o kızla." demişsin. yalan. hepsi yalan.

hayatında bir kez bile evlilik düşünmeyen bir kız olarak beni bile bu fikre sıcak baktırdın biliyor musun? düşündüm, evlensek nasıl olurdu diye. rahat olurdum, rahat hissederdim, güvende hissederdim. tolga halleder derdim, o beni şefkatiyle sevgisiyle sarıp sarmalar her şey düzelir derdim. gelip sana sızlanabilirdim belki küçük bir kız çocuğu gibi. dudaklarımı büke büke şikayet ederdim bir şeylerden, sen eğlenirdin benimle. gözlerim dolu dolu bakardım "öyle bakma üzülüyorum" derdin, bakışlarımdaki pusu gizlerdim. dizlerine yatardım, sen saçlarımı okşardın. boynuna gömülür kokunu içime çekerdim.

Şerefsiz

 Öyle sağlam bir hayal kırıklığı oldu ki üzerine durup yazmamışım bile. İnanılmaz geldi şu an bunu fark etmek. Daha garip bir farkındalık va...