Koca bir soru karmaşası var zihnimde. Neden? diye tekrarlıyor devamlı.
Neden her şey bir anda tepetaklak oldu? Neden tam düzelme var diye düşünürken her şey tahmin edemeyeceğim şiddette dağıldı?
Depremsiz başıma yıkıldı İzmir'deki evim.
Bir anda. Bir tartışmayla. Bir kişiyle yaşadığım bir anlık tartışma etrafımdaki en yakın sekiz kişiyi bir anda aldı götürdü. Neden?
Herkes bu anı mı bekliyordu?
Şimdi geçmiş anılar güzel hatırlanası değil. Sanki tüm o anı tablolarında zorla kendine yer açan biriymişim ben.
Eski fotoğraflara bakınca öyle hissediyorum.
Yokmuşum, hiç olmamışım. Katlanılmış bana, sevilmemişim ben.
Herkesin en yakınıyım diye düşünürken hepsi dört koldan en uzağa ittiler beni.
Herkesin en yakınıyım düşüncesi yanlış, herkes birbiriyle yakın düşüncesini kendime empoze ettiğimde aslında benim hiçbiriyle yakınlık kuramamış olduğum gerçeği gün yüzüne çıktı.
Hastayken çorbalar, bitki çayları yaptığım arkadaşlarım uzakmış bana meğer. Ağladıklarında omzuma yatırıp saçlarını okşayarak teselli ettiğim arkadaşlarım meğerse bir figüranmış hayatımda. Aklımdan geçen iyi kötü her düşüncemi, zaaflarımı egomu kenara bırakıp paylaşacak kadar candan gördüğüm arkadaşlarım aslında içten içe rahatsızmış benden. Anlaşılmak için götümü yırttığım, destanlar yazdığım arkadaşlarım beni hiç anlamaya çalışmamış aksine tartışıyorum sanmış aslında. Hep benmişim yanlış olan, alıngan olan, sorunlu olan. Hep benmişim düzelmesi gereken, düzelmezse kapı dışarı edilecek olan. Kimsenin dinlemeye, anlamaya tenezzül bile etmediği o kişi, benmişim. Herkesin elinden tutup dertlerini sırtlarken aslında kimse bana kulak bile kabartmamış. Ne komik, ne acı.
Değersizliğim ağır bastı insanları kaybetmekten korktum, neticesinde değersizliğime yeni yeni katlar ekledim. Hayatın saçma bir oyunu mu bu?
Ama işin garibi, herkes hayatımdan çıktıktan sonra ve İzmir'i arkamda bıraktıktan sonra hiç garipsemedim, yadırgamadım.
Bu zamana kadar denize ailesiyle bile gitmek istemeyen biriydim ben kilom yüzünden. Artık tek başıma havuza gidiyorum hem de bikini giyerek. Her şeyi tek başına yapıyorum.
Tek başıma gülüyorum, tek başıma ağlıyorum, tek başıma gezip tek başıma spor yapıyorum.
Tek başıma film izliyorum, kahvemi yapıp tek başıma yanında sigaramı içiyorum. Hedeflerim hayallerim var. Şu an tamamen bir boşluktayım. Sevincimi paylaştığım o 8 kişi yok artık. Dost dediğim ama aslında hiç dost olamamış o insanlardan sıyrıldım.